En başta Koronavirüs hastalığı olmakla beraber son zamanlarda artan enfeksiyon ve bağışıklık sistemi hastalıklarına karşı direncimizi, bağışıklığımızı arttıran besinler yine en çok merak edilen konuların başında geliyor. Bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendiririz? Koronavirüs gibi hastalıklara karşı dirençli olmak için hangi vitaminleri almalıyız? Hangi Besinlerde hangi vitaminler var ?
2020 yılından beri tüm dünyayı etkileyen, sayısız ölüme neden olan COVID-19 yani diğer adıyla Koronavirüs hastalığı hayatımızda hijyen kurallarına, maske ve mesafeye ne kadar önem vermemiz gerektiğini bize bir kez daha hatırlattı. Sadece temizlik ve mesafe kuralları bu pandemik salgını ya da diğer bulaşıcı hastalıkları engellemede tek başına yeterli değildir. Vücudumuz tüm hastalıklara olduğu gibi bu hastalıklara karşı da bağışıklık sisteminin gücü ölçüsünde direnebilir ve savaşabilir. Bağışıklık sistemimizi ise ayakta tutan en önemli takviyeler vitaminlerdir.
Vücudumuzda, bağışıklık sistemimizi ayakta tutan ve güçlendiren bu vitaminlerin eksikliği nedeni ile hastalıklara karşı düşük bir direnç gösterip daha kolay etkilenebiliriz. Sadece bulaşma anlamında değil, hastalık sürecinde de bağışıklığımızın gücü, hastalıkla savaşma ve semptomları hafif atlatma konusunda etkin rol oynayacaktır.
Vücudumuzun hastalık ve mikroplara karşı savunma sistemi yani bağışıklık sistemini bir orduya benzetirsek vitaminler bu ordunun askerleridir diyebiliriz. Birçok vitamin hayatımızda farklı roller almakta, çeşitli görevleri bulunmaktadır. Vitamin dengesini iyi kurmak, fazlasından kaçınmak ve doktor tarafından yapılan testlerde eksik görülen vitamin takviyelerini almak gerekir.
Ülke olarak coğrafi konumumuz, güneş ışığını alma süremiz ve güneş ışığını aldığımız açı bile D vitamini için etkin bir rol oynar. Ülkemizin Güney Bölgesi hariç çoğu yeri insan vücuduna gerekli olan D vitamini depolama için gerekli güneş ışığı açısından fakirdir vitamini için sadece güneş ışığının yetmediğini düşünürsek bu vitaminin eksikliğinin çok fazla yaşandığını söyleyebiliriz. Ülkece güneş ışığı tarafından D vitamini eksikliğimiz olması, güneş ışığından alınan vitaminin yeterli olmaması gibi nedenlerden dolayı D vitamini içeren, bu vitamine sahip yiyecekleri araştırmalı ve tüketmeliyiz. Güneş ve yiyecekler üzerinden D vitaminini yeterli ölçüde alamazsak vitamin takviyesi olarak kesinlikle kullanmalıyız vitamini vücuttan kolay atılamadığı için, testler sonucunda bu vitamine ihtiyacınız olduğu kanıtlandıktan sonra doktorunuza danışarak takviye alarak, D vitaminini olması gerektiği seviyeye getirebilirsiniz.
D vitamininin aksine vücutta depolanmayan, nezle, soğuk algınlığı denildiğinde aklımıza ilk gelen vitamin C vitaminidir. C vitamini sadece mevsimsel soğuk algınlıkları için değil Koronavirüs gibi pandemik hastalıklar için de kilit rol oynayan vitaminlerdendir. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi, korunması ve tüm hastalıklara karşı direnç göstermeniz için c vitamini dengenizi iyi sağlamalı, muhakkak yeteri kadar bu vitamine sahip olmalısınız.
Son yıllarda adından sıkça söz ettiren Çinko vitamini, bağışıklık sisteminizin güçlü kalıp hastalıklara karşı savaşmasında etkin bir rol oynamaktadır. Çinko birçok yiyecekte bulunduğu gibi özellikle doğal bal ürününde fazlası ile bulunması ile dikkat çeker. Çinko sadece yiyecekler ile değil şurup ve tablet şeklinde de ek takviye olarak alınabilir.
B vitaminini duymayan bilmeyen yoktur. Hafıza, zindelik ve beyin sağlığı denilince aklımıza ilk gelen vitamindir. Vücudumuz hastalıklarla ve mikroplarla savaşırken en önemli organımız vücudumuza bu savaşta komutanlık yapan beynimizdir. Atalarımızın bir deyimi olan "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" sözü bir nevi bunu anlatmaktadır. B vitamini 8 farklı çeşide sahiptir ve B12 vitamini bunlar arasında vücutta depolanan tek vitamindir. B vitamini eksikliği yaşayan bireylerin aynı zamanda ruhsal sorunlar yaşadığı, bağışıklık sistemlerinde zayıflıklar ortaya çıktığı bilinmektedir.
Vitamin konusunda yeterli miktarda değere sahip birçok besin vardır. Vücudumuzda ihtiyacımız olan birçok vitaminin karışlığını beslenme ile karşılayabiliriz. Doğada güneş ışığından, içtiğimiz sudan tutun yediğimiz en basit yiyeceğe kadar her besinde bir çeşit vitamin mevcuttur. Tüm hayatımız boyunca almamız gereken besinler, yeterli alındığında aslında 7 ana besin grubunda bulunur. Bu besin grupları şunlardır;
Yukarıdaki bu besin gruplarının hemen hemen hepsi farklı vitaminler için farklı değerlere sahiptir ve düzenli, doğru beslenme programlarında ihtiyacımız olan, bağışıklık sistemimizi geliştiren, hastalıklara karşı savaşımızda bize destek olan vitaminleri bizlere yeteri ölçüde sağlayacaktır. Yine de bu vitaminlerden vücudumuz eksik kalabilir ve doktor tavsiyesi ile ek vitamin ihtiyacı duyabiliriz. Özellikle bal ve bal ürünleri son zamanlarda Kalsiyum, Demir, C vitamini, B6 vitamini, Magnezyum, Sodyum ve Potasyum içeriği ile popüler olmuştur.
Bir ürün düşünün ki bundan 4000 yıl önce bile insanoğlunun tükettiği, tarımını yaptığı ve ürettiği besin kaynağı olsun. Bal işte tam da bu ürün. Binlerce yıldır çeşitli amaçlar ile bal üretilmekte, tedavi, yiyecek, içecek, tatlandırma gibi birçok alanda kullanılmakta. Bal arılarının topladığı nektarın özelliğine ve coğrafi yapıya göre rengi ile tadı farklılık gösteren 300'ü aşkın farklı balın bulunduğu bilinmektedir. Ülkemizde de birçok meşhur ve kaliteli bal bulunur, bunların başında tüm dünyada ün almış olan Anzer Balı gelmektedir. Bal içerdiği yüksek monosakkarit ve fruktoz ile şeker oranı yüksek bir besin olmakla beraber antiseptik özelliği bulunması nedeni ile enerjiyi yüksek tutar. Tüm dünyada bu kadar fazla çeşidi bulunan, hemen hemen her bölgede binlerce yıldır üretimi yapılan bal tam bir mucize besin olarak adlandırılabilir. Bal içerisinde bulunan besin değerleri ise şöyledir;
Binlerce yıldır tüketilen, ilaç olarak kullanılan, dünyada 300'ü aşkın türü olan ve besin değeri bu kadar yüksek olan balın kalitesi de bu besin değerine göre değişmektedir. Arının çiçek özelerinden aldığı nektarın kalitesi, o çiçeğin bulunduğu coğrafya ve özelliğe göre değişmektedir.
Ülkemizde de birçok kaliteli bal bulunurken, Anzer Balı ünü ülkemizin sınırlarını aşıp dünyayı sarmıştır. Rize ilimizde Anzer Yaylasında, yüksek rakımlı ve sadece o bölgeye has çiçeklerden üretilen, üniversite laboratuvarlarınca besin değer testleri ile değerleri belirlenen ve son yıllarda coğrafi işaret alarak adını markalaştırıp, patentleyen Anzer Balı, vitamin ve bağışıklık sistemimizi güçlendirme konusunda ileri derecede yararlı bir baldır.
Kaynak: cografianzerbali.com